Bakan Faruk Özlü yaptığı konuşmada, 'Ne yazık ki çok acı, yürek yakan günlerden geçiyoruz. Özellikle Halep'te yaşanan insanlık dışı hadiseler, zerre miktarı vicdan taşıyan herkesin yüreğini kanatıyor. İslam Dünyasının vahdete doğru ilerlemesi gerekirken, geçici çıkarlar uğruna, daha çok parçalandığını üzülerek görüyoruz. Bu zirvenin, böyle bir zamanda gerçekleşiyor olmasını bu açıdan anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum' dedi.

HELAL BELGELENDİRME

Bakan Özlü, 'IMF verilerine göre 2014 yılında dünya gıda ve içecek harcaması 6,7 trilyon dolardır. Bunun 1,1 trilyon dolarını helal gıda ve içecek ticareti oluşturuyor. Son yıllarda istikrarlı bir şekilde artış gösteren bu rakamın 2020 yılına kadar 1,6 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. İşte Helal Belgelendirme, sürekli artan bu talep ve ihtiyaç nedeniyle gündeme gelen bir kavramdır. Artık birçok ülke ve kuruluş bu konuda standartların hazırlanması, uyumlaştırılması ve belgelendirilmesi için çalışmalar yapıyor. İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü SMIIC de, helal belgelendirme alanında yürüttüğü çalışmalarla üye ülkeler arasındaki ticareti geliştirmeyi amaçlıyor. SMIIC standartlarının dünyada geçerli tek standart olması, tüm İslam ülkelerinin ve Müslümanların menfaatine hizmet edecektir' şeklinde konuştu.

'GELİŞMİŞ ÜLKELER, STANDARTLARI KENDİ LEHLERİNE OLACAK ŞEKİLDE BELİRLİYOR'

Faruk Özlü, 'Bugün dünyada nüfus bakımından yüzde 25'e yakın olan Müslüman ülkelerin dünya ticaretinden sadece yüzde 10 pay alması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu tabloyu değiştirmek hepimizin görevidir. Şunu unutmayalım ki modern ekonomilerde standartlar, sadece tüketiciler için değil, üreticiler için de büyük bir önem taşır. Özellikle gelişmiş ülkeler, standartları kendi lehlerine olacak şekilde belirliyor. Kendi ihtiyaçlarını ve yetenekleri, standart olarak diğer ülkelere de dayatıyorlar. Üreticilerin özellikle İslam ülkelerindeki pazarlara girebilmeleri açısından, helal belgelendirme faaliyetleri önemli bir zemin olacaktır. Buradaki temel problem, helal belgelendirme alanında belirlenmiş ortak standartların eksikliği ve helal belgelendirmedeki farklı farklı uygulamalardır. Bu durum, uygulamada bir düzensizlik getirdiği gibi uluslararası ticaretin gelişimine de engel teşkil ediyor. Bu nedenle, helal belgelendirmede temel anlayış ve uygulama farklılıklarını gidermeli veya en aza indirmeliyiz. Bütün Müslüman ülkeler ve halkların kabul ettiği, ehil, güçlü, güvenilir, standartları tavizsiz uygulayacak bir akreditasyon mekanizmasını çalıştırmalıyız. Burada kısa dönemli taktik hesaplar yaparsak, bundan hepimiz zarar görürüz. Ortak standartlar, kısa vadede bir ülkenin lehine olurken bir başka ülkenin aleyhine olabilir. Ancak ortak standart meselesini halledersek, inanın orta ve uzun vadede hepimiz kazançlı çıkacağız. Bu sebeple, SMIIC gibi zeminleri daha da güçlendirmemiz gerektiğini bir kere daha ifade etmek istiyorum' diye konuştu.