Yıllar önce Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nda görev yapan Mehmet Tekerlek'in yardım seferberliği, 1956 yılında başladı.
O tarihlerde uzman olarak görev yapan Tekerlek, açılan bir kurs için eleman bulmakla görevlendirilmiş ve araştırma yaptığı sıralarda Gaziantep'teki mahallerde yoksul vatandaşların durumunu görmüş. İhtiyaç sahibi ailelerin adreslerini defterine not eden Tekerlek, yardım için kolları sıvamış.
Yardım faaliyetlerine başladığı ilk yıllarda çevresindeki tanıdıklarından çeşitli yiyecekler ile ihtiyaç fazlası giyecekleri toplayarak motosikleti ile o mahallerde vatandaşlara dağıtmaya başlayan Mehmet Tekerlek, 64 yıldır sürdürdüğü yardım faaliyetleri sırasında 5 otomobil ve 1 motosiklet eskitti.
Gençlik yıllarında kentteki bir lokantada yemek yediği sırada ihtiyaç fazlası yemek, tatlı, sebze ve meyvelerin çöpe atıldığını gören Mehmet Tekerlek, işletme sahibi ile anlaşarak yemeklerin kendisine verilmesini istedi.
Lokantanın kapanma saatine gidip kalan yemekleri alan Tekerlek, ertesi gün ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya başladı. Mehmet Tekerlek, o dönemlerde bekar olduğu için sürekli lokantalarda yemek yediğini ifade ederek, lokantalarda kalan yemeklerin atıldığını görünce böyle bir işe başladığını söyledi. Tekerlek şöyle konuştu:
''Bekar olduğum için iş yerime yakın bir lokantada sürekli yemek yerdim. Lokantada yapılan yemekler artardı. Zaman da geçince müşteriler gelmediği için o yemekler çöpe dökülürdü. Ben bunun farkına varınca sahibine söyledim. Bu yemeği bana verin, mahrumlara götüreyim dedim. Atılan yemeklerin hammaddesini bile verseniz bu insanlara yeter dedim. Bazı insanların evinde düzgün bir mutfak bile yoktu. Bu yemekleri bana verin dağıtayım dedim.
İşletme sahibi de olur, bizi de bu vebalden kurtarırsın dedi. Yalnız iş yeri kapanmadan 5-10 dakika önce gelirsen veririz, dediler. Dedikleri gibi anlaştık. Dedikleri saatte giderdim. Tam kapanmaya yakın artık müşteri gelmek diye düşündükleri zaman artan yemekleri almaya giderdim. Her yemek için ayrı ayrı kovalar götürürdüm.
Yemekleri ayrı ayrı kaplara doldurup kamyonete koyar, kenar mahallelerde gezerdim. Yemeklerin döküldüğünü görünce üzüldüm. Bu yemekleri yapamayan bir sürü insan vardı. Hem günah, hem aç yatan insanlar var. Ne kadar insana yardım ettiğimizin sayısını tutmak çok zor.'
Yemek dağıtım saati gelince mahallelinin kendisinin yolunu gözlemelerinden duyduğu üzüntünün yanı sıra onlara yardım etmenin de sevincini yaşadığını vurgulayan Mehmet Tekerlek, yardım için gittiği semtlerde ailelerin arabasının sesinden kendisinin geldiğini anladıklarını ifade etti.
Mehmet Tekerlek, gittiği evlerde geceyi aç geçiren insanlar olduğunu belirterek, ''Kış günlerinde yardım götürdüğümüz mahallelerde durduğumuz zaman arabamızın arkasına taş koyardık kaymasın diye. Kapısının önünde durduğumuz evlerde aç yatmış olanlar vardı. Yaz günlerinde ise, sıcak olduğu için insanlar evlerinin avlusunda yatardı. Arabamızla evlerinin önüne gelip durduğumuz zaman aç yatan çocukları uykudan kaldırırlardı. Bunları çok gördük. Yemeğin geldiğini arabanın sesinden anlıyorlardı ve o çocukları uyandırırlardı. Dağıttığımız yemekler ile karınlarını doyurup tekrar yatıyorlardı'' ifadelerine yer verdi.