Yaşadıkları Tombak Mahallesi ve civarında bulunan arazideki eski çeşmelerin kuruduğunu, su kanalarının tahrip olduğunu ve hayvanların su ihtiyacını karşılamakta zorlandığını fark eden üç arkadaş, doğadaki hayvanlara su temin edebilmek için gönüllü çalışmaya başladı. Kısa sürede doğal su kaynaklarından beslenen ve zamanla tahrip olan 12 çeşmeyi yeniden faaliyete geçiren üç arkadaş, ilerleyen yaşlarına aldırmadan yaban hayvanları için gayretlerini sürdürüyor.

Hayvan dostlarından Enver Bozbeşparmak (68), arkadaşları Ziya Uyar (65) ve Tacettin Özüdoğru (79) ile sabah saatlerinde kazma küreği alarak araziye çıktıklarını, güçleri yetene kadar dağ tepe demeden çalıştıklarını belirtti.

Bu işi yıllardır sürdürdüklerini, 1954'te yapılan bir çeşmeyi tamir ederek yeniden suya kavuşturduklarını ifade eden Bozbeşparmak, şunları kaydetti:

'Bir gün gezerken kurumuş bir çeşmenin etrafında beş kaplumbağanın su içinde döndüğünü gördük. Bu kaplumbağaların vebalinin köyümüzün ve bizim üzerimize olduğunu düşündük. Bu hayvanlara nasıl yardımcı olabiliriz diye düşünüp, su getirmek için çalışmaya başladık. Kurumuş çeşmelere su getirmek için ilk olarak kazma kürekle eski kurumuş çeşmelerden su akıttık. Kaplumbağaların, yılanların, kekliklerin, kuşların, tilkilerin dağdaki mahlukatın susuzluktan dolayı azaldığını gördük. Dağdaki arazilere hayvanlar için 12 çeşmeyi faaliyete geçirdik. Bu işler için cebimizden para harcamadık ama varlıklı ailelerden destek istedik, onlar da verdi. Şu an tamamen olmasa da içimiz biraz rahat, hayvanata bolca hizmet etmemiz gerekiyor. İnsanlar evlerde boş oturuyorlar. Bu işi devam ettirmeye elimizden geldiği kadarıyla gayret gösteriyoruz. Her şeyi devletten beklememek lazım. İnsanların kendileri ne yapıyor ona bakması lazım, mücadele etmeleri gerekli, ülkesi ve hayvanlar için.'

- 'Bu iş emekli olanların da olmayanların da üstüne vebal'

İnsanların evlerinde su ihtiyacını kolay bir şekilde karşıladığını aktaran Bozbeşparmak, 'Suyu kendimiz rahatça kullandığımız için hayvanları unutmuşuz. Sonradan hatırlasak da bu işe başlamış olduk. Bizim mücadelemiz insanlardan ziyade hayvanlar için oldu.' dedi.

Yaptıkları çeşmelerden su içen hayvanları gördükçe büyük keyif aldıklarını dile getiren Bozbeşparmak, 'Bir milyon liram olsa 600 bin lirasını buraya yatırırım. Kazma kürek bana normal geliyor, alışkınım. Her emekli olan 'Benim işim artık bitti evin bir köşesinde oturayım' diye düşünmemeli. Onun da bir şeyler yapma imkanına sahip olduğunu dağa taşa çıkınca görür. Susuzluktan dolayı kaplumbağaların su aramak için köye indiğini biliyoruz. Dağlarda çeşme olmazsa, su olmazsa bu hayvanlar suyu nereden içecek. Bu iş emekli olanların da olmayanların da üstüne vebal.' diye konuştu.

Tacettin Özüdoğru ise çeşitli işlerle uğraştığını, emekli olduktan sonra arkadaşlarıyla çeşme yapmaya başladıklarını ve bu işten zevk aldığını anlattı.